Kayıtlar

Şubat, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çözülmüş Bir Sırrın Üzüntüsü

Yaşamaktan öte özür bulamayınca aşka sonuçları bir bir gözden geçiriyorum pulluklarla devrilen toprağın ıslaklığındaki can madenlerin buharından elde edilen büyü bazı yasak kitapların verdiği dinç duygular nelerse ki yaşamak sözünü asi kılan nelerse ki lekesiz, umutlu ve budala. Denedim. Soğuk sular dökünüp fırladım sokaklara sorular sordum nice kara sıfatları üstüme alaraktan ipte boynum, ağzım şehvet yalaklarında çapraştım, and içip ayna kırdım doğadan bir vahiy bekledimse boşuna baktım akşam herkesin kabul ettiği kadar akşamdı hiç bir meşru yanı kalmamıştı hayatımın. Sözlerimin anlamı beni ürkütüyor böylesine hazırlıklı değilim daha. Bilmek. Bu da ürkütüyor. Gene de biliyorum: Kapanmaz yağmurun açtığı yaralar çocuklarda.   İsmet Özel

Bu Vatan Kimin ?

Bu vatan, toprağın kara bağrında Sıradağlar gibi duranlarındır; Bir tarih boyunca, onun uğrunda Kendini tarihe verenlerindir... Tutuşup: kül olan ocaklarından, Şahlanıp: köpüren ırmaklarından, Hudutlarda gaza bayraklarından, Alnına ışıklar vuranlarındır... Ardına bakmadan yollara düşen, Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan, Huduttan hududa yol bulup koşan, Cepheden cepheyi soranlarındır... İleri atılıp sellercesine, Göğsünden vurulup tam ercesine, Bir gül bahçesine girercesine, Şu kara toprağa girenlerindir... Tarihin dilinden düşmez bu destan: Nehirler gazidir, dağlar kahraman, Her taşı bir yakut olan bu vatan, Can verme sırrına erenlerindir... Gökyay'ım ne yazsan ziyade değil, Bu sevgi bir kuru ifade değil, Sencileyin hasmı rüyada değil, Topun namlısında görenlerindir... Orhan Şaik GÖKYAY

Çağıran Benim Seni

Gel ve yalnızlığınla durul   Kapıp koyverme koyu ellerini tapınağımdan Sessizce ölme Öleceksen uslu bir çocuk gibi Kurtar beni soytarılıktan Suskunluğum güzel gelir insanlara Belki acıbadem kırsam sokaklarda Daha inandırıcı olurdum birden büyümediğime Çuvaldızlar batırabilirim baldırlara Bakılmasın körpe gözlerime İhanetin gel-gitleri oturur gözbebeklerimde Eşgalin belirlenir tutuklanırsın Hapsolduğun halde canevlerime Uykunu böl ve gel Gel ve yalnızlığınla durul Esrarını yitirmiş tapınağımda Mutluluğu unut önce mutlu olacaksan Kalbini koy kalbime Kır vurduğun bütün kapıları sevgilim Onarılabilir yaralarımı okşa ve gir bu ıssız tapınağa.   İlhami Atmaca