Kayıtlar

Kasım, 2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

AŞK ÖLÜMCÜL BİR HÜLYADIR

Hülya tatlı bir andır Süzülür dibine selvi ağaçlarının Zambakların, sevda çimenlerinin. Dağlarda duman duman tütüyor sıla Sıla da garibin omuzlarına Güvercin gibi konan Sadağında mumçiçeği serzeniş Mızrakları cazibesiyle kıran Saçları darmadağın Bitişik bir hicrandır. Ne fettan sarayların Bitişik cilvekar yalnızlığı Ne de bezirganları küçümseyen sultandır. Gezinir içimizde hülya tatlı bir andır. Ne gün başımı alıp gitsen karanlıklara Çıkıyor bir köşeden karşıma kelebekler Onlar da bir derbeder gibi mahrum öteden Onlar da tanyerine bakıp hülyayı bekler. Beyhude hekimlerin ülkesinde bir şehir Çıkmaz sokaklarını düşlerimize açan Bir sahura yıldızı gibi göklerde uçan Köpüksüz anıların sihriyle akan nehir Varlığı bestenigar, yokluğun deniz gibi Gönül,safkan bir vefa atlasında şahlanır. Asil fırtınalarda kaybolan bir iz gibi Çölde aşk suretinde bir ahu peydahlanır. Kum,yaldızlı giysiler içinde meşhur güzel Ay öper eğilerek çölün yanaklarını

Bir o aşkın şarkısını bırak

Bir o aşkın şarkısını bırak İsyanın kudurtgan kanını içtim ihtirasla Ve suçum bulutlara yazıldı benim Geçtim insanların unuttuğu çılgınlıkları Kendi ellerimle deberttiğim yaralar Ürkek bir kız eli gibi okşuyor bedenimi Üstümde kelimelerin bıkkınlığı var Bilinir kibirli sevmelere yatkınlığım Bu aşk o şarkıyla anlatılmaz Yine yorgun bırakıyorum havsalamı Bir o kadar geceyle oynaştığım oluyor Tutsak soluğunu arıyorum alışmanın Korkuyorum ıslık çalmazsam karanlıkta Bir bebeğin ellerini öpüyorum Ve öyle masum yaratıyorum ayrılıkları Bir seninle uzlaşmaya yanaşmayacağım Bilinir kibirli sevmelere yatkınlığım Bu aşk her şarkıyla anlatılmaz İlhami Atmaca

O Çocuklar Öyle Mahzun

Resim
O Çocuklar Öyle Mahzun I. Duy ey baharı bağrında taşıyan çiçek İnanır olmuştum artık solmayacağına O çocuklar öyle mahzun ağlamaya gittiler Azgın canavarlarla artık kimler pençeleşecek Ölmeye hazır umutlarım vardı mektuplar okudum Gördüm satırlarda nişanlı gençkızlar ağlardı Bir baba sıkardı kasketini kahırdan, gözyaşları Uçardı satırlarda ak saçlı bir ananın Ve bacılar avuçlarını gözlerine yamardı Benim ölmeye hazır umutlarım vardı Bana aşka ve sana dair mektuplar yazarlardı Şimdi saçmasapan sözler dolanıyor dilime Kurumlarım yaşlı bir adamın sakallarını aşıyor Delikanlı raconları, bitpazarları ve gençkızlar Aciz çırakları insanlığın, imdada koşuyorlar Çatlıyor damarlarım, utançtan eşgalim sararıyor Duy ey baharı bağrında taşıyan çiçek Beni kimler anlayacak artık, kimler sevecek. Korkuyorum tasalarım artıyor. O çocuklar öyle mahzun ağlamaya gittiler Beni kimler anlayacak artık, kimler sevecek II. O çocuklar öyle mahzun ağlamaya gittiler Senin solduğun bahçeleri görsem dayanamam A